Hapis yerine kitap okuma cezası alan türk neler söledi?
1 sayfadaki 1 sayfası
Hapis yerine kitap okuma cezası alan türk neler söledi?
Hapis yerine kitap okuma cezasına çarptırılan ilk Türk neler söyledi?
Hapis yerine kitap okuma cezasına çarptırılan ilk Türk Alpaslan Yiğit : Allah düşmanıma böyle ceza vermesin...
Hakime 'Kitap delikanlıyı bozar, normal ceza ver
diye yalvardım. Çok utandım. Herkes bana kıs kıs güldü'.
Alpaslan Yigit. 28 yaşında ve Yozgat ili Yeni Fakılı ilçesinde yaşıyor.
4 Nisan 2002 tarihinde ilçe meydanında
"Halkın rahatını bozacak şekilde sarhoşluk" suçu işleyince gözaltına alındı ve Türk hukuk tarihinde ilk kez uygulanan bir cezanın kahramanı oldu.
İlçenin Sulh Ceza Hakimi Yılmaz Parıltı, sanık Yiğit'i önce 15 gün hafif hapis cezasına çarptırdı.
Sonra 'iyi halini göz önüne alarak' tedbire çevirdi ve 1 ay
süreyle her gün 1.5 saat "kitap okuma cezasina" dönüstürdü.
Jandarma nezaretinde her gün 1.5 saat kitap okuyacağını
öğrenen Yiğit, ilk firsatta sırra kadem bastı. 6 ay kaçak yaşadıktan sonra Kanundan ve kitap okumaktan kaçamayacağını
anlayınca teslim oldu. Yiğit'i, cezasını bitirdikten sonra geçici
olarak işe alindiği Yeni Fakılı Belediyesi'nde bulduk.
6 ay boyunca kaçtım
* Suçunuz neydi Alpaslan bey?
Cahillik edip sarhoş sarhoş bağırmışım biraz.
* Cezaya tepkiniz ne oldu?
Hakim beye bana da herkes gibi ceza verin dedim. Ben
delikanlı adamım dedim, bu cezayı verirseniz herkes benimle
alay eder dedim. Ha evde bulaşıkları yıkamışsın ha kütüphanede
kitap okumuşsun diyordum kendi kendime. Ama hakim
bey kararını değiştirmedi. Ben de kafam çok karıştığı için
Ankara'ya gittim.
* Yani kaçtınız?
Öyleymiş, sonradan öğrendim.
* Neden geri döndünüz sonra peki?
Tam 6 ay dolaştım durdum. Sonra anladım ki bu kitapları okumadan bana rahat yok.
* Kütüphaneye ilk girdiğinizde neler hissettiniz?
Önce çok kötü hissettim kendimi. İşkence gibiydi.
Sanki bütün kasaba beni izliyor da kıs kıs gülüyor gibi geliyordu
bana. Başıma da bir adam dikmişler beni takip ediyor.
* Hangi kitapla başladınız? Gerçekten okuyor muydunuz sayfaları?
Türk Yazarlar Sözlüğü diye bir kitapla başladım. Bir de
******'ün hayatını okudum. İkisi de çok kalın oldugu için
1 ayda ancak bitirdim zaten.
Aslında okuyor gibi yapıp sayfaları geçistiriyordum. Ama hakimin
okudugum yerlerden sınav yapabileceğini söylediler, sonra
okumaya başladım. Çok zorlandım, Allah düşmanıma bile böyle
ceza vermesin!
* Keşke hapis yatsaydım da okumasaydım dediğiniz oldu mu?
Başından beri öyle dedim zaten. Belediye
başkanımız "Sabıkana işlenir, iş bulamazsın bir daha'' deyince
bağrıma taş basarak okudum. Yoksa 15 gün nedir ki aslanlar
gibi yatar çıkardım, köy kahvesine girerken de başımı dik tutardım.
* Şimdi dik değil mi başınız?
Dik ama o kadar dik değil. Köylülerin beni görünce kıs kıs
güldüklerini biliyorum. Ama kitap okuyunca onların bilmediği
çok şeyi öğrendim. Ben de onlara gülüyorum şimdi.
* İşe yaradı yani?
Evet. Hatta TV'de canlı bilgi yarışmasına katıldım ve kitaptan
öğrendiklerim sayesinde 350 milyon kazandım. Ama hâlâ paramı
göndermediler, söyleyin de göndersinler.
* Cezanız bittikten sonra da okumaya devam ettiniz mi?
Aslında okumanın o kadar da kötü olmadığını anladım. Demek
ki bilgi para ediyormuş dedim kendi kendime. Ahmet Rasim ve Refik Halit Karay çok güzel geldi bana. Fırsatım olursa okuyorum şimdi.
* Karizma sarsılmasın!
Yok artik sarsilmaz. TV'deki soruyu da bilince şimdi ben hava atıyorum herkese. Bilgi gibisi yok valla!
Hapis yerine kitap okuma cezasına çarptırılan ilk Türk Alpaslan Yiğit : Allah düşmanıma böyle ceza vermesin...
Hakime 'Kitap delikanlıyı bozar, normal ceza ver
diye yalvardım. Çok utandım. Herkes bana kıs kıs güldü'.
Alpaslan Yigit. 28 yaşında ve Yozgat ili Yeni Fakılı ilçesinde yaşıyor.
4 Nisan 2002 tarihinde ilçe meydanında
"Halkın rahatını bozacak şekilde sarhoşluk" suçu işleyince gözaltına alındı ve Türk hukuk tarihinde ilk kez uygulanan bir cezanın kahramanı oldu.
İlçenin Sulh Ceza Hakimi Yılmaz Parıltı, sanık Yiğit'i önce 15 gün hafif hapis cezasına çarptırdı.
Sonra 'iyi halini göz önüne alarak' tedbire çevirdi ve 1 ay
süreyle her gün 1.5 saat "kitap okuma cezasina" dönüstürdü.
Jandarma nezaretinde her gün 1.5 saat kitap okuyacağını
öğrenen Yiğit, ilk firsatta sırra kadem bastı. 6 ay kaçak yaşadıktan sonra Kanundan ve kitap okumaktan kaçamayacağını
anlayınca teslim oldu. Yiğit'i, cezasını bitirdikten sonra geçici
olarak işe alindiği Yeni Fakılı Belediyesi'nde bulduk.
6 ay boyunca kaçtım
* Suçunuz neydi Alpaslan bey?
Cahillik edip sarhoş sarhoş bağırmışım biraz.
* Cezaya tepkiniz ne oldu?
Hakim beye bana da herkes gibi ceza verin dedim. Ben
delikanlı adamım dedim, bu cezayı verirseniz herkes benimle
alay eder dedim. Ha evde bulaşıkları yıkamışsın ha kütüphanede
kitap okumuşsun diyordum kendi kendime. Ama hakim
bey kararını değiştirmedi. Ben de kafam çok karıştığı için
Ankara'ya gittim.
* Yani kaçtınız?
Öyleymiş, sonradan öğrendim.
* Neden geri döndünüz sonra peki?
Tam 6 ay dolaştım durdum. Sonra anladım ki bu kitapları okumadan bana rahat yok.
* Kütüphaneye ilk girdiğinizde neler hissettiniz?
Önce çok kötü hissettim kendimi. İşkence gibiydi.
Sanki bütün kasaba beni izliyor da kıs kıs gülüyor gibi geliyordu
bana. Başıma da bir adam dikmişler beni takip ediyor.
* Hangi kitapla başladınız? Gerçekten okuyor muydunuz sayfaları?
Türk Yazarlar Sözlüğü diye bir kitapla başladım. Bir de
******'ün hayatını okudum. İkisi de çok kalın oldugu için
1 ayda ancak bitirdim zaten.
Aslında okuyor gibi yapıp sayfaları geçistiriyordum. Ama hakimin
okudugum yerlerden sınav yapabileceğini söylediler, sonra
okumaya başladım. Çok zorlandım, Allah düşmanıma bile böyle
ceza vermesin!
* Keşke hapis yatsaydım da okumasaydım dediğiniz oldu mu?
Başından beri öyle dedim zaten. Belediye
başkanımız "Sabıkana işlenir, iş bulamazsın bir daha'' deyince
bağrıma taş basarak okudum. Yoksa 15 gün nedir ki aslanlar
gibi yatar çıkardım, köy kahvesine girerken de başımı dik tutardım.
* Şimdi dik değil mi başınız?
Dik ama o kadar dik değil. Köylülerin beni görünce kıs kıs
güldüklerini biliyorum. Ama kitap okuyunca onların bilmediği
çok şeyi öğrendim. Ben de onlara gülüyorum şimdi.
* İşe yaradı yani?
Evet. Hatta TV'de canlı bilgi yarışmasına katıldım ve kitaptan
öğrendiklerim sayesinde 350 milyon kazandım. Ama hâlâ paramı
göndermediler, söyleyin de göndersinler.
* Cezanız bittikten sonra da okumaya devam ettiniz mi?
Aslında okumanın o kadar da kötü olmadığını anladım. Demek
ki bilgi para ediyormuş dedim kendi kendime. Ahmet Rasim ve Refik Halit Karay çok güzel geldi bana. Fırsatım olursa okuyorum şimdi.
* Karizma sarsılmasın!
Yok artik sarsilmaz. TV'deki soruyu da bilince şimdi ben hava atıyorum herkese. Bilgi gibisi yok valla!
RuHcöpLüü- Mesaj Sayısı : 251
Kayıt tarihi : 04/07/08
Nerden : SevqisizLer yuRdundan
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz